8 Mart 2014 Cumartesi

Galatasaray - Akhisar Belediyespor Maç Yazısı | Arena'nın Efendisi

Tıpkı Bursaspor maçında olduğu gibi Arena'da yine 6 gol izledik. Alınan farklı galibiyetlerde iki rakibinde pozitif futbol oynamak isteyen, bu yüzden de geniş alanlar bırakan ekipler olması etkiliydi. Galatasaray'ın farklı galibiyetinde yine muhteşem bir iştah, kazanma arzusu ve yetenekli ayaklar vardı. Akhisar maçında formsuz Drogba'nın kendine gelmesi, Bursaspor maçının kahramanı Wesley Sniejder'in, Akhisar maçında da sahne alması ve sol bek Alex Telles'in "dosta güven,düşmana korku" vermesi gibi bir çok ayrıntı mevcuttu.

Sabahtan akşama kadar yağan yağmur, maç öncesi zemin konusunda tereddüte düşürse de, Arena her şeye hazırlıklıydı. Isıtıcılara değinmeden edemiyorum. Gerçekten medeniyet böyle bir şey. Dışarıda kopan fırtına stat içerisinde yerini meltem rüzgarlarına bırakmıştı. Tekrardan emeği geçen yöneticilerimize teşekkür ediyorum.

Akhisar maçında Selçuk İnan'ın yerine Ceyhun'u ilk 11'de izledik. Geçen hafta ön liberoda maça başlayan Yekta, bu hafta Selçuk İnan'ın pozisyonunda karşımıza çıktı. Ç.Rize maçında skor 1-0'a geldikten sonra Melo ön liberoya geçmiş, Yekta ise daha önde oynamaya başlamıştı. Yekta'nın önde oynaması Galatasaray'ın maçta ki üretkenliğini arttırmıştı. Süper Lig'in devre arasında Yekta'yı Trabzonspor'a göndermek isteyen zihniyet, ne kadar büyük bir hatadan döndüklerini umarım artık anlamıştır. Özellikle Chelsea ve  Akhisar maçında defans - orta saha bağlantısında, topu net bir şekilde (eveleyip gevelemeden) ileriye taşıdı. Kasımpaşa dönemlerini hatırlarsak, Yekta Kurtuluş'un ofansif orta saha oyuncusu olduğunu anımsarız. Top tekniği iyidir, basit ve sade oynar. Oyun görüşü ise Süper Lig ortalamasının üstündedir. Selçuk İnan takıma döndükten sonra ön liberoda yine kendisini izleyeceğimizi düşünüyorum. 




























"Elalem sol bek görsün !" diyerek Alex Telles'e geçelim. "Seni anan benim için doğurmuş" diye bir şarkı vardı. Senelerdir sol bek için kendimizi parçaladık. "Al sana sol bek !" diyerek Brezilya'dan kopan gelen bir ilaç! Muhteşem bir Alex Telles izledik dün akşam. Gerek defansta gerekse ofansta takıma büyük katkı sağladı. Özellikle önünde oynayan Sneijder ile yakaladıkları uyum harika. Atılan 2.golde Alex Telles'in ceza sahasına yaptığı koşu ve Sneider'in rakibin bacak arasından attığı pas bu uyumun en bariz göstergesi. Alex Telles'in hızı, temposu, tekniği ve ortaları çok can yakıyor. "Adam sol bek beyler !" İlk yarı Sneijder - Alex Telles uyumunu kullanmak yerine çoğu sefer oyunu sağ kanattan kurmaya çalıştık. Ebuoe'nin formsuzluğu ve önünde oynayan herhangi bir oyuncunun olmaması sağ kanat etkinliğini kısıtladı. İlk yarıda Akhisar'ın Ebuoe'nin kanadından etkili gelmesinde, Burak Yılmaz'ın geriye dönmemesi büyük etkendi. Ebuoe tek başına sağ kulvarı kapatabilecek seviyede değil. Akhisar maçını bir kenara bırakırsak ilerleyen haftalarda bu konu başımızı ağrıtabilir.

Roberto Mancini, son haftalarda sol stoperde Hakan Balta'ya şans tanıyor. Bu kararda sadece yabancı kontenjanı etkili değil. Hakan Balta'nın tekniğinin diğer stoperlere nazaran daha iyi olması ve Roberto Mancini'nin sol stoperde sol ayaklı bir futbolcu oynatmak istemesi Hakan Balta tercihine zemin hazırlıyor. Süper Lig'de iç saha maçlarında bu tercih kabul edilebilir. En azından bir yabancı hakkını diğer mevkiler için kullanabilirsin. Büyük maçlarda ise Semih - Chedjou ikilisi daha sağlam bir tandem olabilir.

"Maçın yıldızı kimdi ?" sorusuna verebileceğim cevap Wesley Sneijder olur. Oyundan çıkana kadar maça hükmetti. Bu sezon duran toplardan gol atamıyoruz diye çoğu kez sızlandık. 3 maçtır "altı pasa" attığı kornerlerle gol buluyoruz. Burada topa vuran oyuncuların etkinliği kadar korneri kullanan oyuncunun da etkisi büyük. Günümüz futbolunun en önemli silahı olan duran topları Galatasaray'a tekrar kazandıran Wesley Sneijder'e teşekkürler. Maç genelinde ise Wesley Sneijder'in doğru yerlerde topla buluşması üretkenliğini arttırdı. Bu noktada defanstan veya orta sahadan direk Sneijder'i arayan oyuncuların olması önemli. Doğru noktalarda topla buluşan Sneijder için takımı yönlendirmek çok daha kolay oldu. Attığı ters toplar veya Burak Yılmaz - Drogba ikilisine attığı derin toplar, Galatasaray'ın pozisyon üretebilmesi için hayati önem taşıyor. Burak Yılmaz için ayrı bir parantez açalım. Geçtiğimiz hafta yaşadığı olayın acısını bu hafta golle buluşarak çıkarttı. Arena'da kendisine hak ettiği değeri veren taraftarlara, maç sonrası teşekkür etmeyi de ihmal etmedi.















Uzun zamandır yokları oynayan Drogba kendisini hepimize tekrardan hatırlattı. Chelsea maçı öncesinde form tutması bizim için çok önemli. Akhisar maçında 2 gol ve 2 asistle yıldızlaştı. Oyunun her alanında takıma katkı sağlayan, adam eksilten, pozisyonlar bulan, arkadaşlarına asist yapan ve takımı oynatan Drogba'ya 40 yaşında da olsa ihtiyacımız var. Roberto Mancini'nin maç sonrası Drogba hakkında yaptığı yorum ise bir hayli ilginç."Eğer bu kadar çok gol atmaya devam ederse bir hafta da izin verebilirim. Bunların hepsi bir tarafa Drogba artık 36 yaşında, genç bir oyuncu değil. Dolayısıyla Çarşamba-Pazar maratonuna göre arada izin vermemiz gerekiyor."

Son olarak deplasmanda kazanmadığımız sürece iç sahada atılan 6 golün pek önemi yok. Karabük deplasmanından 3 puanla dönerek, şampiyonluk yolunda emin adımlarla yürümeye devam etmeliyiz. Ayrıca Fırat Aydınus'un Felipe Melo'ya ettiği küfürü de TFF'ye havale ediyorum. Haftaya puan farkını "yerle yeksan" etmiş bir şekilde görüşmek üzere...

Galatasaray'ın iç saha ve deplasman tablosu (Ntvspor)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder