Kayseri Erciyesspor'a karşı alınan 3-1'lik galibiyetin mimarı Roberto Mancini ile başlayalım. Galatasaray'a geldiğinde yaşanılan kaos herkesin malumu.Sözleşme imzaladığında Fatih Terim - Ünal Aysal çekişmesinde "masum olan Roberto Mancini" olarak yazmıştım. Burada ki en büyük talihsizliği, Fatih Terim gibi bir efsanenin ardından göreve geliyor olmasıydı. Roberto Mancini'ye olan ön yargılar yavaş yavaş değişmeye başlasa da kendisini yeterince içselleştiremediğimizi düşünüyorum.
Taraftarın Roberto Mancini'yi içselleştirememesinde, 24 Eylül 2013 (öyle şeyler yaşattın ki, uğruna ölmeye değer !) tarihinde yaşanan Fatih Terim ayrılığının taraftarda bıraktığı kırgınlık, "Fatih Terim'e ihanet ediyorum" hissiyatı (ki büyük çoğunluk böyle düşünüyor.), Roberto Mancini'nin göreve gelmesinden sonra takımın aldığı istikrarsız sonuçlar ve Türkiye'de ki taraftar yapısına aykırı olan "cool" tarzının etkisi var.
Galatasaray'ın, 30 Eylül 2013'den (R.Mancini'nin resmen göreve başladığı tarih) bugüne kadar yaşadığı zorlu sürece bakarsak; üç kulvarda yoluna devam eden, her geçen gün başarı grafiğini yükselten, oynadığı futbolla da keyif veren bir takım halini aldığını görüyoruz.Bu başarının arkasında ki isme baktığımızda, bizim "cool" İtalyan'ı görüyoruz.Peki, çok mu zor "cool" İtalyan'ı kabullenmek veya içselleştirmek ? Tabii ki değil ! Sorunun cevabı, bir Fatih Terim vecizesinde saklı."Aslolan Galatasaray !" Sadece bu vecizenin manasına baktığımızda bile sorunun cevabını bulabiliriz.
DAHA YENİ BAŞLAMIŞTIK !
Galatasaraylı futbolcular, Arena'da kazanılan Kopenhag maçından sonra ilk kez bu kadar keyif aldıkları bir oyun oynadılar.Futbolcuların keyif alması, izleyenlere de keyif verdi.Maçın başlama düdüğüyle beraber yalandan 4-2-3-1 gerçekte 4-2-4 dizilişiyle, Drogba - Sneijder - Burak Yılmaz üçlüsü, sık sık yer değiştirdi.Bu üçlü, K.Erciyesspor savunmasının dengesini sıklıkla bozarken, orta sahada ki Melo - Selçuk ikilisi, defans - forvet bağlantısında istasyon görevi gördü. Melo'nun özellikle ilk yarıda attığı 30 metrelik ters topları, alt yapılarda ders olarak gösterilecek türdendi. Melo'nun kanatlara yolladığı uzun paslar, K.Erciyesspor savunmasının dengesini bozarken; Galatasaray'ın bir çok pozisyon yakalamasını sağladı.
Sezon genelinde hücum organizasyonları ve "Drogba'ya şişirilen toplar" sıklıkla eleştirilmişti. Roberto Mancini bu durumu K.Erciyesspor maçında çözmüşe benziyor. Bunun en güzel örneği, Hakan Balta'nın verkaçlarla ceza sahasında bulduğu pozisyondur.(Hakan Balta en son ceza sahasına girdiğinde,ligin 1.haftasında rakip Gaziantepspor'du.) K.Erciyesspor maçında sıklıkla gördüğümüz verkaçlar maçın en güzel görüntüleriydi. Galatasaray'da Hakan Balta,Sabri ve Chedjou'nun verkaçlarla pozisyona girmesi; hücum organizasyonu açısından Galatasaray'a çeşitlilik sağladı.Galatasaray, hücum organizasyonlarını çeşitlendirdiğinde daha rahat pozisyona girip, daha fazla keyif verecektir.
Galatasaray'da iki seneden beri, sürekliliği yüksek bir kanat oyuncusunun bulunamayışı, oynanan futbolun merkeze yığılmasına neden oluyordu.Amrabat transferi bu sorunu çözmek için yapılmış fakat istenilen katkı alınamamıştı.Sezon başı 12 milyon Euro bonservis bedeli ile alınan Bruma, yabancı kontenjanından dolayı kadroda yer bulamıyordu. Roberto Mancini, K.Erciyes karşısında Ebuoe ve Riera'yı tribüne göndererek Bruma'ya ilk 11'de şans verdi. Genç yıldızın 4-2-4 'ün sağ kanadında bu şansı iyi değerlendirdiğini söyleyebiliriz.Burak Yılmaz'a yaptığı orta, asist olarak hanesine yazıldı.Oynadığı süre boyunca Galatasaray'ın oyun yapısına sağladığı genişlik ve adam eksiltme yeteneği maçın daha rahat kazanılmasında etkili oldu.Oyunun savunma kısmında ise rakip sol bek Ekrem Ekşioğlu'nu takip ederek, kimi zaman da oyuna sokmayarak, takım savunmasına verdiği katkı alınan galibiyette etkiliydi.Yenilen golde,tecrübesizliğinin kurbanı olarak adamını arkaya kaçırdı.Olumlu tarafından bakarsak, pozisyon esnasında Sabri'nin kademesinde olduğunu da görebiliriz.
Galatasaray'ın sümen altı edilen bir diğer sorunu ise önde basan takımlara karşı top çıkarmada zorlanması.Maçın 45 ve 60. dakikaları arasında, K.Erciyessporlu futbolcuların önde yaptığı pres, bir türlü aşılamadı.Oynanan 15 dakikalık bölümde, Selçuk ve Melo'nun top almayışı bu baskının oluşmasına sebep oldu.Akıllardan geçen "3-0'ın getirdiği rahatlık" bahanesi etkili olmuştur ancak defanstan çıkarken kaptırılan toplar önemli maçlarda baş ağrıtabilir.Dikkat etmekte fayda var.
Süper Lig'de iki haftadır sergilenen güzel futbol ve alınan 3 puan moralleri yükseltirken, devrenin bitmesi şanssızlık oldu.Galatasaray adına kötü başlayan sezonun ilk devresi, tazelenen umutlar ve oynanan güzel futbolla sonlanırken; ikinci devre, bıraktığımız yerden devam etmek üzere...
Melo "Kaburga ağrısı beni durdurmaya yetmez,onun üstüne giderim,savaşırım,golümü de atarım" |
Wesley Sneijder'in gol vuruşu ! |
Maç sonu istatistikleri |