6 Ekim 2013 Pazar

Akhisar Belediyespor - Galatasaray Maç Yazısı | Bu Son Olsun !

Hafta içinde Juventus'tan istediğini alan Galatasaray , Juventus maçı sonrası Akhisar Belediyespor'a konuk oldu. Galatasaray'ın başında ilk lig maçına çıkan Roberto Mancini için zorlu bir sınav oldu.Skordan daha önemli olan bir konu vardı. Galatasaray'ın sahaya nasıl dizildiği ve sahada neler yapabileceğiydi. Juventus maçında orta sahada oynayan 4 oyuncu bugün ilk 11 'de değildi.Kadro olarak ciddi bir farklılaşma ile Akhisar karşısına çıktık.2 senedir orta sahanın yükünü sırtlayan Melo ve Selçuk'tan yoksun Galatasaray'da, takımı ileriye taşıyan tek isim olan Bruma'da yedek kulübesindeydi.Kadro bu şekilde farklılık gösterirken, birde oyun olarak isteksiz ve mücadele gücü düşük bir Galatasaray ile karşılaştık.34. ve 56. dakikalarda Niasse 'nin iki golüne , Drogba ile 67. dakikada cevap versek de skoru çevirmeyi başaramadık.

Maç boyu çok etkisiz bir Galatasaray izledik.Galatasaray adına ilk ciddi atak, 49.dakika içerisinde Ebuoe'nin sağ kanattan içeriye girmesi oldu.İlk tehlikeli pozisyon ise Drogba'nın çabalarıyla 52.dakikada geldi.Oyunun hiçbir evresinde rakip üzerinde istenilen baskıyı kuramadık.7.haftaya kadar oynadığımız deplasman maçlarında , zaman zaman bu baskıyı oluşturabiliyorduk. Ön alanda baskıyı kurabilmek için en önemli unsur ileride topu tutabilmektir.Yine orta sahanın dönen topları alarak, tekrardan ileriye servis etmesi gerekirken, Sabri-Ceyhun-Yekta-Sneijder bu görevden oldukça uzak kaldı.

Akhisar - Galatasaray Maçı ilk 11 (diziliş maç esnasında değişiklik göstermiştir.)


"Bu Forma Kutsaldır , Nasip Olmaz Herkese"

Sezon başından beri en önemli sorunumuz, koşu mesafeleri...Bu öyle bir hal aldı ki , bütün rakipler Galatasaray'dan fazla koşuyor. Real Madrid ile Arena'da oynarken katedilen mesafede gerideyiz, Juventus ile İtalya'da oynarken yine gerideyiz hatta Akhisar ile oynarken yine gerideyiz. Bizim iki senedir en önemli kozumuz takımın fizik olarak iyi durumda olmasıydı. Scott Piri bu konuda takıma çok fazla şey kattı.Bu sene başı yine aynı kamp programı çerçevesinde , aynı teknik kadro ile sezona hazırlanıldı.Buraya kadar herşey doğru gözükse de sezon açılınca bu acı gerçek ile karşılaşmak pek güzel olmadı. Galatasaray rakip ayırt ediyor desek "Real Madrid'i küçümsüyor da mı koşmuyor ? " demek lazım.Ligin 7. haftasında puan olarak geriye düşmüşsün , en yakın rakibin derbi oynayacak , buna rağmen sahada gezineceksin ! Bu kadar kolay değil !Rakibin kim olduğuna bakmıyoruz artık.Sahada canını dişine takıp , terini son damlasına kadar akıtacak futbolculara ihtiyacımız var.Sahada basmadık yer bırakmayan Johan Elmander bu takımdan kiralık gönderildi.Neden ? Yetenek olarak bu kadrodan çok mu düşüktü ? Fatih Terim'in meşhur bir vecizesi vardır "savunma ileriden başlar" diye.Hakan Şükür'ü savunmanın başlangıç noktası belirlemişti. Efsane kadro o şekilde oluşmuştu. Galatasaray 'da tepeden tırnağa kimse koşmuyor. Beşiktaş'ın yıldızı Manuel Fernandes , Galatasaray'da en çok koşan oyuncudan fazla koşuyor ise burada oturup düşünmemiz gerekiyor.Bu konuda takımın yeni kondisyoneri Ivan Carminati'ye büyük iş düşüyor.Eğer bu sorunu halledemezsek sezonun geri kalan 27 haftasında kabus dolu günler görebiliriz.Taraftar yaşanılan herşeyi sineye çeker ama sahada koşmayan , mücadele etmeyen adamı da gerektiği şekilde "tefe" koymasını da iyi bilir.Herkes üzerinde taşıdığı parçalı formanın hakkını vermek zorunda.

Akhisar-Galatasaray maçı , Galatasaray koşu mesafeleri



Roberto Mancini maç sonrası "takıma 1 aylık bir süre" verilmesini istedi.Daha attığı imza kurumamışken Juventus ve Akhisar deplasmanıyla karşılaştı.Öyle veya böyle bu iki maçı atlattı.Şimdi takımın eksiklerini az çok görmüştür.En başta fiziksel eksikliğin giderilmesi gerektiğini yukarıda belirttik.Bir diğer hususta Galatasaray'ın hücum varyasyonlarının olmayışı. Roberto Mancini takımın başında çıktığı tüm antrenmanlarda pozisyon bilgisi ve alan savunması üzerinde durarak savunmada ki sıkıntıları çözmeye çalışıyor.Şampiyonlar Ligi için bu elzem bir durum iken Süper Lig'de Galatasaray'ın savunmayla maç kazanamayacağını da öğrenmesi gerekiyor.Akhisar maçında alan savunması için bütün takım topun arkasına geçti.Pozisyon yerleşimi gayet güzel ancak duran toptan golü yedikten sonra herhangi bir reaksiyon gösteremedik. Galatasaray'ın tek hücum varyasyonu "Drogba'ya şişirilen toplar"dan öteye geçemedi.Bu uzun bir süredir bu şekilde gidiyor.Takımda ki tüm oyuncular kafayı kaldırıp direk "Drogba'ya göndereyim" derdinde.Bir  dönem "Burak Yılmaz'a atılan uzun toplar" gibi şimdi de "Drogba'ya şişirilen toplar" olarak yeni bir sorunumuz var. Galatasaray'ın gerektiği şekilde hücum yerleşimi ve atak organizasyonlarında çeşitliliğe şiddetle ihtiyacı var. Roberto Mancini  milli maçlardan dolayı verilecek arada , takıma ivme kazandıracağı çalışmalara vakit kaybetmeden başlamalı.İstediği 1 aylık süre kendisine tanınacak olsa da puan kayıplarının artık önüne geçilmeli ve istenilen Galatasaray , taraftarlara sunulmalıdır.

Wesley Sneijder - Burak Yılmaz ve Değişen Formasyon 

Sezon öncesi kampının yıldızı meşhur "çilek" Wesley Sneijder yine yokları oynadı.Bu sezon Gaziantep maçı haricinde sahada istenileni bir türlü veremeyen yıldız oyuncu artık üzerinde taşıdığı formanın hakkını vermeye başlasa iyi olacak. Galatasaray'ın 2011-2012 senesinde oynadığı klasik 4-4-2 sistemi "Sneijder sevdasına"  çöpe atılırken , kendisine yer açabilmek için Fatih Terim döneminde 4-3-1-2 , Mancini döneminde 4-2-3-1 (zaman zaman 4-4-1-1) formasyonlarına dönüş yaptık.Takımın evrildiği bu dönemler içerisinde hala klasik   4-4-2 düzenini aradığımız çok bariz.Merkez orta saha orjinli 4 oyuncu ile neler yapılabileceğini Fatih Terim çok güzel izletmişti.Eğer Sneijder'den istenilen katkı alınamazsa fazla ısrar etmenin bir mantığı kalmıyor. Takımın fizik durumu yukarı çıktıktan sonra formasyonda değişiklikler olabilir. Devre arasında da gerekli "neşter operasyonu" yakın gözüküyor.

Burak Yılmaz bu maçta gerekli performansı gösteremese de , 4-2-3-1 'in sol kanadında kendisinden ne umduğumuzu veya ne beklediğimizi çok merak ediyorum.Burak Yılmaz'ın adam eksiltme yeteneği yok , çizgiye inip orta açma olayı zaten yok , defansa gelip rakip takımın bekini takip etmek gibi bir vasfı hiçbir zaman olmadı.İleride baskıya zaman zaman destek verir hepsi bu kadar.Bunu kenarda ki Taffarel 'de , Tugay Kerimoğlu 'da çok iyi biliyor.Peki Burak Yılmaz sol kanatta ne arıyor ? Takımda "Sneijder 'e yer arama" derdine bir de "Burak Yılmaz'a yer arama" derdi eklenmiş durumda. 20. dakika sonrası 4-4-2 'ye dönen Galatasaray formasyonu içerisinde Burak Yılmaz'ın durumu tamamen içler acısıydı.Rakip kaleye en yakın futbolcu olup , ofsayta düşmek için kendisini heba etti durdu.Ofsayta düşmesinden ziyade oyunun içinde olmaması ve "ileride top bekleyen santrafor yalnızlığı " gerçekten çok üzücüydü.Takım kendisine topu taşıyamazken kendisi de geriye bir adım atıp , takıma yardım etmeyi hiç düşündü mü ? Goller kaçar önemli değil.Ancak sahada gezinmek ne demektir ? Herşeye rağmen Burak Yılmaz takımın en önemli gol ayağıdır.Galatasaray'a katacağı çok şey , atacağı daha çok gol vardır.Bugünleri en yakın zamanda atlatacaktır.

Galatasaray kendisine bir çıkış yolu bulacaktır.Sahada birbiri için mücadele eden 11 aslan yürekli futbolcuya ihtiyacımız var.Onun için en başta gerekli "amatör ruha" ihtiyacımız var.Son söz " Umut Bulut 'a yazık edecekler matmazel !"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder