11 Kasım 2013 Pazartesi

Fenerbahçe - Galatasaray Maç Yazısı | "Yürekli Mağlubiyetler,Korkak Zaferlerden Daha İyidir"

"YÜREKLİ MAĞLUBİYETLER, KORKAK ZAFERLERDEN DAHA İYİDİR"

11.haftada karşılaştığımız "suyun karşı yakasında ki takıma" 2-0 kaybettik.14 senelik çile, bu senede son bulmazken, sezonun devamı için pek ışık gördüğümüz söylenemez. Galatasaray'ın 1 hafta içerisinde kaybettiği Kopenhag ve Fenerbahçe maçları iki kulvarda da geriye düşmemize sebep oldu. Kopenhag maçından sonra oynanan futbolun derbide yetmeyeceğini belirtmiştik.Öyle de oldu.Çok kötü oynayan rakibe karşı, sahada hiçbir varlık göstermeden, hediye ettiğimiz iki golle mağlup olduk.Goller penaltıdan Emre Belözoğlu ve Cristian'dan gelirken son dakikalarda Melo'nun penaltısı Volkan Demirel'e takıldı.



Sneijder ve Muslera'nın yokluğu, takımda güven problemi yaratmış durumda.Gereksiz bir ürkeklik var.Çok sık kullanılan bir demeç vardır "gerekli dersleri çıkartıp,önümüzde ki haftalara bakacağız" tamda bu noktadayız. Kopenhag maçında yenilen golün bir benzerini 2.golde yedik."Savunmada yaptığımız hatalar" diye başlayan Roberto Mancini açıklamaları, derbi sonrasında yine devam etti.Peki güzel hocam,yakışıklı hocam(!) bu takıma geldiğin günden beri savunma yapmayı öğretiyorsun(!)gol yemeden bitirdiğimiz maç yok! Hadi onu da geçtim, takım gol atmayı da unuttu. İki maçtır gol atamıyoruz. Golü de geçtim artık pozisyon üretemeyen bir takım olduk. Fenerbahçe maçında doğru düzgün pozisyonumuz yok."Kaş yapalım derken göz çıkartmak" diye buna denmiyor mu? "Yeni geldi","alışacak","zaman lazım" laflarını bir kenara bırakalım.8 maçta ortaya çıkan tablo budur! Düzelir mi ? Düzelebilir tabi ki ama şuanda tünelin ucunda bir ışık gözükmüyor. Kendisine bir Fatih Terim vecizesiyle seslenmek istiyorum." Yürekli mağlubiyetler, korkak zaferlerden daha iyidir ! "

Roberto Mancini'nin ısrarla yaptığı hatalardan vazgeçmesi gerekiyor.Burak Yılmaz'ın kanatta oynatılması, bırakın Galatasaray'ı,Türk futboluna ihanettir. En kısa zamanda kendi mevkisine geri dönmesi gerekiyor. Bruma bu sistem içerisinde ancak A2 takımında oynayabilir.Kendisine gerekli özgürlüğü tanıyıp ilk haftalarda izlediğimiz Bruma'yı bize sunması gerekiyor.Takım savunması ,sadece defansif oyuncularla yapılmaz. Defansif oyuncularla rakibi kilitlemek, küçük takımların işidir. Galatasaray'ın genlerinde hücum futbolu vardır.Bu Galatasaray anayasasının değiştirilemez maddelerinden bir tanesidir. Galatasaray'da takım savunması, forvetten başlayıp defansa kadar her futbolcu tarafından yapılır.Sahaya çıkan bir gruptan "sen hücum yap , sen sadece savunma yap " şeklinde fayda beklemek fiyaskodur.

MUTLU MUSUNUZ ?

Sadece Roberto Mancini'yi suçlamak  tabiki büyük haksızlık. Bu kadroyu o kurmadı.Yaşanan iç çekişmelerin, yanlış takım kurgusunun, sezon öncesinde yapılan yanlış transferlerle takımın bu noktalara gelmesinde etkili olan Fatih Terim'in ve bitip tükenmek bilmeyen Fatih Terim - Ünal Aysal ego savaşlarının, gelinen noktada baş aktörler olduğunu söylemeliyiz...Burada en büyük cezayı yine Galatasaray taraftarı çekiyor veya çektiriliyor.Kendilerine sormak lazım, " mutlu musunuz ?" 2 senedir işleyen çarkı bozmaktan, sizi sevenleri üzmekten dolayı mutlu musunuz ? Kendi egolarınız uğruna, Galatasaray'ı getirdiğiniz bu noktadan mutlu musunuz


NEŞTER OPERASYONU 

Devre arasında takıma bir neşter operasyonu şart. Bu futbolcu güruhu bu sezonu tamamlayamaz. Yedeklerden giren hiçbir yerli oyuncudan katkı alınamazken, ilk 11'de olanların ise geçtiğimiz yılları mumla arattığı bir gerçek.11.hafta sonunda hala istikrarı yakalayamayan, fizik olarak dibi görmüş, formsuzluklarının ise zirvede olduğu bir dönemi geride bırakıyoruz.Yüzlerine baktığımızda ise bu durumdan pek de şikayet eden bir halleri yok.Gayet mutlu bizim çocuklar! Öyle ki, maçtan sonra sevgilisiyle yatarken fotoğraf çekip instagrama yükleyebiliyorlar.Haklılar tabi ! Şampiyonlar Ligi'nde Çeyrek Finali garantilediler.Süper Lig'de 9 puanla öndeler.Her maçta iyi oynuyorlar ! Bir kısmı göbeği salıp sahaya çıkarken, bir kısmı yedekler arasında sarı kart görüp haftaya cezalı duruma düşebiliyor...Rahatlar yani ! Bu rahatlığın ceremesi yine taraftarda patlıyor.Nasıl mı ? Maç bitince centilmenlik görüntüleriyle birbirlerine sarıldıklarında sizin yüzünüzde ki üzgün ifadeyi hangisinde görebildiniz ? Hangisi sizin yaşadığınız üzüntüyü yaşadı ? Hangisi başını öne eğerek stadı terketti ? Bu maçta yaşadığımız kırgınlıklar, bir anda unutulacak kırgınlıklardan değil ! Bu gidişatın bir yerde son bulması gerekiyor. Yukarıda da belirttiğim gibi şuanda tünelin ucunda ışık gözükmüyor. Takım içerisinde birisinin çıkıp isyan bayrağını eline alması ve "braveheart" olması gerekiyor. Metin Oktay'ı mezarından kaldıramayacağımıza göre, yine bu kadroda birilerinin (zahmet olmazsa!) sorumluluk alması gerekiyor. Hatta zamanı geldi de geçiyor bile...

BAŞARILAR GELİR GEÇER , ASALETİN BİZE YETER 

Real Madrid maçı sonrasında yaşadığımız travma bunun yanında hiçbir şey.Bugün tekrardan bir araya gelip yaraları sarma günüdür. Hayatımızın rengi Galatasaray'ı düştüğü yerden kaldıracak olan futbolcular kadar yine bizleriz. İlk kez derbi kaybetmiyoruz, son da olmayacak. Galatasaray değerlerine sahip çıktığını zannedenlere inat bu değerlere nasıl sahip çıkıldığını gösterme günüdür. Armaya küsmeden, peşinde kilometrelerce yol katetmeye devam ! Nasıl olsa " başarılar gelir geçer , asaletin bize yeter!"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder