26 Ağustos 2013 Pazartesi

"Ulu" Johan'a Veda | "TA HAND OM DİG SJÄLV"

Galatasaray Kariyeri'ne Kısa Bir Özet

2010-2011 sezonu Galatasaray'ın 8.bitirdiği ve hiçbir Galatasaray taraftarının hatırlamak istemediği sezondu.İşte o sezonun sonunda ,Adnan Polat yönetiminin son nefeslerinde,Galatasaray'a imza atan bir Viking'in hikayesi başlıyordu...



Elmander,2011-2012 transfer sezonunda bonservissiz olarak Bolton'dan Galatasaray'ın yolunu tutuyordu.Alışılmışın aksine çok sessiz bir transfer oldu.Sezona büyük transfer beklentileri içerisinde başlayan Galatasaray taraftarı,Elmander'i sessiz karşıladı.Atatürk Havalimanı'nda eskisi gibi kalabalık taraftar grupları yoktu.Viking'in gelişi sessiz,mücadelesi ise tam aksine coşkulu olacaktı.

Galatasaray taraftarı önüne ilk çıkışı Liverpool ile oynanan hazırlık maçıydı.Maçın sonlarına doğru,çektiği şut, Liverpool ağlarına Galatasaray'ın 3.golü olarak yazılırken , gelişinde ki sessizlik bir anda sevinç haykırışlarında boğuldu.

Fatih Terim'in sisteminde hücumun savunmadan başlaması çok önemlidir.Bu sistemin en büyük örneği Hakan Şükür'dü.Kariyeri boyunca ileride rakip stoperlere yaptığı baskı ile takım savunmasına çok büyük katkı sağlardı.2000'de Uefa'yı kazanan takımda da en kilit nokta takımın ileride başlattığı presti.Zaman içerisinde Johan Elmander'de kurulması düşünülen bu sistemin en önemli parçası haline geldi.Her maç takımın en çok koşan oyuncusu olmayı başarırken attığı kritik gollerle takımı 2011-2012 sezonunda şampiyonluğa taşıdı.Sezonun son maçında yaşadığı sakatlığın izlerini , 2012-2013 sezonunda bir türlü üzerinden atamadı.Drogba ve Burak Yılmaz'ın arkasında çok fazla şans bulamayan Johan Elmander, 2 sezonda toplam 60 maçta 17 gole imza attı.

"Güzel Futbolcu Golden Sonra Tribüne Koşandır"

Elmander, Fenerbahçe ile TT Arena'da oynanan ve Galatasaray'ın 3-1 kazandığı Süper Lig maçında attığı golle yine bu vasfın en güzel örneğini sergiledi.Yaptığı presle topu Bilica'dan kazanır ve ceza sahasının sol köşesinden füzeyi Volkan'ın koltuğunun altından filelere yollar.Bu golden sonra açar kolları ve tribüne doğru koşmaya başlar.İşte bu an , bir takımın kaderinin değişmeye başladığını gösterir.Senelerdir derbilerde yüzü gülmeyen Galatasaray taraftarının 2 sene boyunca her derbiden başı dik bir şekilde çıkmasına vesile olur.


Bir futbolcu düşünün , takımın "isyan bayrağı"nı hep elinde tutup , canını dişine takıp "sekiz ciğerle" sahada basmadık yer bırakmasın.Süper Final'de ayağındaki kırıkla, 10 dakika daha sahada kalıp şampiyonluk mücadelesine katkı vermek istesin,oyundan çıkarken biraz daha oynayamadığı için göz yaşlarını tutamasın.Rakiplerine sonsuz bir saygı besleyip "fair play"den vazgeçmesin.Takım içerisinde herkesi bir araya toplayıp takımın "maya"sı olsun.TT Arena'da ki Cluj maçında alnından akan kanla ne kadar büyük bir "savaşçı" olduğunu kanıtlasın.En stresli maçlarda sorumluluk almaktan kaçmayarak takımın lideri olsun,"bir İsveçli kadar soğukkanlı, bir Türk kadar ateşli olmayı başarsın."

Süper Final'de kazanılan şampiyonluk sonrası uzatılan mikrofonlara "we fucking played great the whole season" diyerek futbol literatürüne unutulmayacak bir vecize eklesin.En önemlisi "Ulu" bir karakter olarak Galatasaray efsaneleri içerisine "Ulu Johan Elmander" olarak adını altın harflerle yazdırsın.



Ulu Johan'a Mektup

Seni çok sevdik Ulu Johan , şimdi gittiğin Norwich City'de yine gollerini at ve yine tribüne koş.Sen gol attıkça bütün Galatasaray taraftarı ilk Fenerbahçe derbisini hatırlayıp tribüne koşmanı gözünün önüne getirecek.Yüzümüzde hafif bir tebessüm ve kalbimizde buruk bir acı olacak.Sonra hep beraber Tüpçü'ye lanet ederek 6+0+4'e , yani seni bizden ayıran o kahrolası kurala küfürler edeceğiz. Sen yine tekmeye kafanı sok, sahada en çok koşan sen ol, takımını 1 kişi fazla oynat ve sen yine kollarını açarak tribüne koş.Seni sen yapan değerlerinden,karakterinden ve duruşundan vazgeçme.Biz seni uzaktan seyredelim ama sen yine TT Arena'nın çimlerinde hisset kendini.Sarı saçların yine rüzgarda dalgalansın, forman sırılsıklam olsun, alnında ki kan olmasın ama o bize özel kalsın! Sarı ve kırmızı seninle vücut buldu ve bırak öyle kalsın. Her kafa topuna çık, gelişine her topa yapıştır, kaleci o topu ancak filelerinde görsün! Sen pres yapmaya devam et, arkandaki 10 futbolcu da senden örnek alsın! Sen hep en önde "isyan bayrağınla" bir Viking asaletiyle koş! Takımın konumunu sen belirle.Sen nereye gidersen mürettebatta oraya gitsin! Norwich yağmurlu ve soğuk olur derler.Sen alışkınsındır.Geçen sezon Sivas maçında, kramponların üzerine çorap geçirip kulübede oturduğun zamanları unutmadım! Sen yine etrafına gülümse , seninle gülsün bütün taraftar. Bizi unutma demek isterim ama zaten unutamazsın onu da biliyorum. Bizim için hep özelsin ve öyle kalacaksın. Çocukları bizim için öp, yengeye selamlarımızı ilet.Türkiye'ye kattığın değerlerden,mücadelenden ve savaşından dolayı sana minnettarım...

Ta hand om dig sjalv (kendine iyi bak) !!!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder